MErhaba bu makale orjinaldir.  Web   takipçileri  ve reklamcılar için çok  değerli . Lütfen alıntı yaparken sitemize link verin.

Yeni nesil reklam pazarı olarak internet alışkanlıklarımızı değiştirecek oranda günden güne etkisini arttırmaktadır.

İnancım o ki genel reklamcılığın gelişiminde en büyük rollerden birinide internet reklamcıları gerçekleştirecekler.
Eskiden TVlerde program temelli izlemeye alışık olduğumuz optimizasyon çabaları internet reklamcılığın gelmesiyle 
yerini yüksek matematik ve analitik çalışma gerektiren derya deniz bir konu olmuştur.

Bugün kısıtlı bütçeler ve sınırlı kapasite ve artan rekabet ile yüzyüzeyiz. Başlıca kısıtlamalar teknik olarak örneğin internet hatların kısıtlaması,  müşterilerin  ADSL hızları, telekomun ADSL  performansı , hatta genel  performansı .
İnternette yeni çıkan video siteleri şuan bu  ihtiyacı  katbe kat arttırmaktadır. Ama yine bu yönde pazara talebi doyuracak bir sunum hızı mevcuttur. Pek yakında 20-30 mbit hızlarlatanışacağız. Buda daha çok online insan demektir.
Bu işin sadece ufak bir yönü. Gelişen CPU hızları, teknik bilginin artması. İnterneti resmen bir reklam arenasına  dönüştürecek  bir yapıyı da inşa etmekteler. Bu alanda öngörü sahibi firmaların büyük avantajlar  elde etmeleri işten bile değil.

Bugün gelinen noktada etkili reklam gerçek bir sanata  dönüşmüştür .  Araçlar  ve yöntemler çok fazladır. Video, text, form, hikaye, tv, radyo dev internet siteleri gibi pek çok reklam yüzeyi mevcut.

Sanat formülünün ufak bir parçasını alt yapıya, sunuma yönelik teknik düzenlemeler oluşturur.
Reklamcılar olarak sunduğumuz  ürünün  en güncel ve çağa en yakın şekilde düzenlemeliyiz 
ve bu çabamız sürekli güncel kalmak zorundadır. Çünkü çevre sürekli evinim geçirmektedir.

Reklam  performans  analizleri bugün aslında başlıca şu sorulara yanıt  aramaktadır .
En iyi  reklam nedir? En etkili reklam nedir? Nasıl daha çok  müşteri   memnuniyeti  elde edilir. Reklamcılıkta  kalite  nedir?
Nasıl bir marka olunabilir?
Herşeyden önce reklamcının hayata bir bakış açısı, bir felsefesi olması lazım dahası bu felsefe insan denen sistemi çok iyi anlamalı ve
onun  ihtiyaçlarına  cevap vermelidir. Bugün birisi bir internet sitesinde gördüğü reklamdan rahatsız oluyorsa bu reklamcının problemidir ve ziyaretçiye yüklenemez.
Doğru hedeflenmemiş bir reklam, zapping sebebidir. Ve biliyoruz ki internet ziyaretçileri en sadaketi düşük kitledir. 

Tüm optimizasyon çabaları iyi bir yaklaşıma ve felsefeye dayanmıyorsa başarısızlığı sonsuza kadar örtemeyecektir.
Benim felsefem şudur, reklamcının işi sisteme adam kazandırmaktır. Sisteme kazandırılan adam birilerince karşılanır, ve sürece sokulur
bu süreç sonunda bir ürüne dönüşür. Umarız ki mutlu memnun bir ürüne dönüşür. İşimiz bir bulma, yönlendirme ve teslim etmeden ibaret. Üzerinden hızla geçmesi kolay ama başarı bana göre detaylarda gizlidir.
Herşey detaylarda biter veya keşfedilir. Ve bir bütünü tamamlamayan her detay parazit devredir.

İnternet reklamcılığında olayı ölçümlemek için pek çok sistem kurulabilir örneğin. 
1000 reklam gösteriminin yarattığı ölçülebilir aksiyonlar (tıklama, satın alıma, üyelik formu doldurma, sitede kalma süresi vb.)
Burada önemli olan ölçülebilir davranışlar yaratabilmektir. İnternet reklamcısının göz önünde ilk tutacağı olay budur. Neleri ölçebilirim ve nasıl istatistik elde edebilirim. Bu analitik yoğunluğu yüksek bir çalışma gerektirir ve baştada belirttiğim gibi
belirli bir hayat fesefesine dayanır. Örnek olarak

1000 reklam gösteriminin bize maliyeti aslında şunlardan oluşur. Ve bu kalemler üzerinde bir başlangıç optimizasyonu yapılmalıdır. Neye göre nasıl bu şirketin politikasına göre değişir. 
-Karşı kullanıcının bilgisayarına yüklenen veri miktarı
-Mevcut 1000 reklam gösterimine harcanan cpu ghz
-Anlık olarak 1 reklam gösterimine verebildiğimiz uplink genişlik
-Reklam gösterimimizin genel hızı (ping süresi)
-Reklamımızın yarattığı aksiyonlar (Tıklama oranı, elde edilen başvuru sayısı, Satış miktarı, sayfada kalma süresi vb.)
-Reklam çeşiti, sayısı, türü ve sanat kalitesi
-Hedefleme kalitesi
-Reklamın iletişim kalitesi
-elde edilen mouse hareketleri
vb. vb.

Bugün google gibi pekçok firma bu performans analizlerini gerçekleştirmek için teknik imkanlar çerçevesinde pek çok kolaylıklar sağlamaktadır. Tüm bunlarda optimizasyon çabalarına hizmet vermektedir.

Herkesin bir ideal reklamı vardır. Benim ideal reklamım esnektir, günün saatlerinde değişir. Ruh haline bağlıdır. İnsanların yıkık noktalarına (zayıf noktalarına) bağlıdır. Örneğin bunlar aşırı kilo sorunu, kellik, oyun tutkusu, güzel bayan merakı vb.
kategorilere ayrılabilir. Reklamcının ödevi bu kitleleri tanımak, anlamak ve bu insanları aksiyona dönüştürebilmektir. En ideal reklama gelelim, elbette en az gösterimle en çok aksiyona yol açan reklamdır. Zaten sektördeki tüm çabalar bu oranı maksimum elde etmeye yönelik. Bu konuda eskiden içerik tabanlı bir hedefleme yapılırdı ve ip adresine göre insanları şehir şehir ayırabilir daha az gösterim maliyeti ve çok tıklama elde edilebilirdi. 
Son olarak pazara Pavlon'un koşullandırmasına benzetmeye çalıştıkları bir cookie tabanlı reklamcılık getirmeye çalışmaktalar. Pavlov lise kitaplarında bize öğretilmiş bir ayıptır. Bu pavlov ve takipçi adamların hedefi kuzu yetiştirmek olsa gerek, en iyi kuzu sürüyü en iyi takip eden oluyormuş.
Yanlış bir felsefe insanı öldürür. Bana göre belkide düşünce güzel (maksimizasyon yönünde) ama isim yanlış olmuş, Koşullanma reklamları yerine google otursa elindeki üyelik bilgilerine göre reklamlar koysa (en pahalı reklamları öncelikli kendi sitesine koymaktansa diğer google ağı harici sitelere kötü reklamları veriyor) daha başarılı olurdu. Elinde adres, yaş, geçmiş gezilen sitelere ait bilgileri yedekleyebilecekleri dev internet hacimleri olmasına rağmen.
Neyin arayışına giriyolar daha  Şuan kendi bindiği dalı kesiyorlar. En azından uzaktan bakınca böyle içlerinde durum nedir bilinmez.
Heralde yaşadıkları doygunluğun getirdiği çaresizlik onları bu tür yanlış yollara sürüklemiş olmalı. Nasıl her yiğidin bir yoğurt yiyişi varsa her ülkeninde bir yoğurt yiyişi var. Bu reklamcılarımız ve reklam sunum şeklimiz içinde geçerlidir. 

Ülkemiz insanlar daha simgesel düşüncelerle hareket eder. Bir bayrak sallayın, insanları toplayın. Ne kadar gelişmiş avrupalıyız desekte hala feodal yapılar %50miz üzerinde etkilidir. Feodal yapılarda reklamcılık biraz daha zordur. İnsanlar gruplar şeklinde düşünür ve hareket eder. (İnsan sürüleri) kendi düşüncelerine sahip bireyselleşmiş insan sayısı daha azdır. Ama ilginç tarafı sürünün liderini bulup malı ona satmaktır. Bir anda tüm alt düşünce takipçileri ikna olurlar biranda toplu büyük satışlar olabilir. Reklama karar vermek için babasına (feodal reise) sorması gerekmekte hala bazı kesimin. Genç, okumuş kesim tabi böyle değil. Bu gibi kitlelerin de farklı bir yaklaşıma ihtiyacı olduklarının bilincinde olunmalıdır.

Performans analizi gerçekleştiren kişilerin geniş bir vizyonları, sisteme dair anlayışları ve engin tecrübeleri olmalıdır. Nihayi ürün yani reklamlardan memnun son kullanıcı, reklamı yayınlamaktan memnun yayıncı ve gelir kazanmasını başaran ve hayatta kalan bizim kendi sistemimiz olmalıdır. Bunu sağlamayı başaran veya buna hizmet eden heryol araç ve insan kaynağı bizim için yanımızda bulunması gereken bir öğedir. Bu işi zorlaştıran bütünü bozan parazit kişiler, fikirler, teknik sorunlar çözülmelidir. Bunun da çözümü problem çözebilen analitik ve stabil kişilerle çalışmak ve bu insanları kazanmaktır. Malesef ülkemizde işin ehli çok az insan yetişiyor. Onlarıda verimsiz alanlarda tüketiyoruz. Bu ülkemizin eğitim sisteminin ve kaynaklarının optimize edilmemesinden kaynaklanıyor. Optimizasyon canlı bi süreçtir. Hergün bu işi farkında olsak da olmasak da yaparız. Yine de internet reklamcılığın kendine ait bilinmesi gereken tarafları var. Sabit giderler, vergiler çok fazla ve zamanla yarış halinde bir sektör ve teknik aksamalara olanak ve tahammül de yoktur.

Reklamları en hızlı sürede ve en çok aksiyona yol açacak şekilde optimize etmeli, sık sık güncellemeler ve iyileştirmeler yapılmalı. Öte yandan sisteme reklam sağlayan reklam kaynakları ile ilgili yakın ilişkiler geliştirilmeli ve daha önemlisi muhafaza edilmelidir. Ayrıca potansiyel yeni pazarlar yaratılmalı ve pazara yeni ürünler sunulmlaıdır, tüm reklamcılık sistemi öğelerinin kendi görevleri hakkında en ufak soru işaretleri bulunmamalıdır. Ve bunun da zaman zaman denetlenmesi gerekir.

Tüm ölçümler sonuç odaklı olmalıdır. Sonuç vermeyen bir analiz başarısız kabul edilmelidir. Burada temel felsefe, eğer bir ürünü iyileştirmek istiyorsan. Başarılı ve güzel bir sonuç için çalışanı ve üreteni ödüllendir ki daha çok ürün ve çalışma ortaya çıksın. Eğer hak eden cezalandırılıyorsa o zaman bu sistem fazla uzun ömürlü olamayacaktır.

Bu sanata ait diğer önemli nokta ani çıkış trendlerini yakalamak ve bu çıkışlara neyin neden olduğunu tespit etmektir. Bu çıkışlar çok verimli bir bilgi kaynağıdır. Örneğin hafta sonu 1000 adet yeni bir ürün satıldı. Acaba sebebi neydi? Belki hafta sonu olduğundan, özel bir gün olduğundan, ürünün cazibesinden, reklamcının kaliteli ziyaretçilerinden veya herne sebepse anlaşılıp bilgi olarak ileride kullanılmalıdır. Belki hafta sonları satmayan ürün hafta sonu daha iyi satan bir ürünle değiştirilebilir. Bu gibi pek çok iyileştirme yapılacaktır. Önemli olan burda doğru felsefeye sahip olmak.